Cuma

kimden: ahmet çakaloz
başlık: Re: soru
biçim: elektronik posta metni

Delikanlı,

Sana nasıl "üretim heyecanı" aktarmışım? Bilmiyorum.
"Aynalarımı istiyorum"la ilgili, seninle yapılan röportajlara baktım. En fazla kullandığın sözcük: "Bilmiyorum".

Epeyce proje ürettim, yönettim. Ama, sonunda ortaya çıkacak şeyin, baştan tasarlanmamış olduğu, "belirlenmiş bir amacı olmayan" bir projeye, "proje" demenin bile doğru olmayacağını düşünmüştüm. Seninkisi ise, böyle bir şey... "Amaçsız, kurgusuz, sonu bilinemeyen"!!!

Kaşif'in biri, "yeni bir kara parçası keşfetmek istiyorsan, -yola çıktığın- kara parçasını gözden kaybetmeye razı olmazsan, olmaz" mealinde bir laf etmiş.

Seninkisi gerçekten cesur ve gerçekten samimi bir merakla, bir yola çıkış...Eh! "Yolun açık olsun" demesem olmazdı. Aynı samimiyetle...

Nihayetinde, benim için, "Gökhan'ın kardeşi"sin. Seni öyle tanıdım. Bunun çok fazla ötesine de geçmedi ilişkimiz. Daha önce de, bu kadar "göz önünde" olmasa da, maceralara girmişsin. Benim kardeşim veya çocuğum olsaydın, bu maceraya girmeni de, sonu hiç belli olmayan bu "oyun"u başlatmanı da (engelleme dürtümü bastırarak izler, hatta desteklerdim ama) yüreğim de kaldırmazdı. Çoğu kişi geçmişinden kaçarken, yüzleşmeye bunca açık ve istekli olman... Bravo doğrusu! Meydan okuma dediğin böyle olmalı.

Yaşamının diğer işlerinde de hep bir merak, bir direnme, bir meydan okuma, açık olma / yüzleşmeden kaçınmama, bir sorgulama ve arayış görmemiş olsaydım ve çağrınla bunun arasında paralellik -hatta, "aynı"lık demek lazım- görmeseydim, "ayna" göndermezdim. Soruna cevap: Benim yüreğimdeki yerin, kafamdaki tanımın da bu işte. Malumu ilan etmiş oldum. Ama aşağıdaki mail'inle dürtmeseydin, makine başına oturamayacaktım zaten.

Ortaya neyin çıkacağını, doğrusu ben de çok merak ediyorum Delikanlı. Dilerim, keyifli olsun. Açılacak sergiye bedava da girebilirdim, ama bu yazıyı yazmakla, bir giriş bileti almayı tercih ettim.

Çocuklarımla son birkaç yıldır -karşılıklı- şöyle bir anlaşmamız var: Doğum günü, yılbaşı, babalar günü v.s. için, elle -veya bilgisayarda- yapılacak, çizilecek, boyanacak, yazılacak, kazınacak, yontulacak veya doğadan veya sokaktan bulunacak, veya sadece sözle söylenecek, ama "hediye olarak parayla alınmayacak" hediyeler veriyoruz birbirimize...

Bunu geç kalmış bir doğum günü kutlaması say, sevgili Hakan. En az bir 37 yıl daha, sağlıkla yaşarsın İnşallah.

Sevgiyle, selamlar,

Ahmet Çakaloz


> -----Original Message-----
> From: Hakan Akçura [SMTP:hakcura@superonline.com]
> Sent: Monday, January 08, 2001 5:34 PM
> To: Ahmet ÇAKALOZ (Genel Müdürlük)
> Subject: soru
>
> ahmet abicim,
>
> bana aktardigin uretim heyecanindan soruyorum:
> aynani yollamayacak misin?
>
> iyi misin?
>
> yeni yilda sana-size saglik, huzur, keyif, mutluluk dilerim.
>
> hakan akcura

Hiç yorum yok: