Cuma

kimden: dumrul
başlık: unutulmaz bir bakış neyi hatırlatır?
biçim: elektronik posta metni

Aaaa! Geçmişe fazladan bir yolculuğa daha bedel oluyor ama, senin bu ayna isteğin.
Sana ayna tutucaz derken, bi de kendimize tutuyoruz ister istemez o aynayı.
Seni bildiğim kadarıyla -bunu hınzırca planlamamışsındır.
İyi niyetle, "teorik olarak", öngörmüşsündür. yalnızca.
Seninle ilgili ilk, en ilk izlenimimi hatırladım: "temiz aile çocuğu, iyi niyetli ve yetenekli aparatçik. ama sevimli.
Sonra karşıyaka vapuru sohbetleri. sevdim.
O dönem kendine biçtiğin role sığmayan bir şey vardı sende,
Rolü yerine getirişini sevilir ve saygın kılan, ...
Artan bir şey, fazla bir şey, ...
Ama ne? . ??? . Birinci karşılaşmanın sorulmamış sorusu, ...
Sonra 12 eylül, herkes bir tarafa, unutuş, ...
Yıllar sonra bir konserde,
bana ismimle hitap eden bir adam, ...
saç, sakal, vs, çıkaramıyorum,
ama, bu gözleri biliyorum ben.
Beni tanıyan böylesi bir bakışı unutmuş olamam. olmamalıyım.
Unutulası olmayan, ama doğrusu benim yine de unutmuş olduğum o bakış,...
Bendeki aynanda bir daha hiç unutulmayacak olan bakış.
Peki ama ben neden unutmuştum?
Sen ilk tanıştığımız zamanlar böyle bakmaz mıydın?
Bakardın herhalde, yoksa o bakışla karşılaşma aynı zamanda bir hatırlama olmazdı ki.
Ya da, belki... o kadar fazla böyle bakmazdın?
Belki de ben o zamanlar bakmayı ve görmeyi pek bilmiyordum...
Neyse ne. 12 eylül öncesinde adını koymadığım "fazla" o bakışta patlamıştı işte.
Hani şimdi kliplerde mavileri patlatıyorlar ya...
İkinci karşılaşmanın sorulmamış sorusu: unutmuşken, arayıp bulmak aklıma bile gelmezken,
Seninle karşılaşmış olmak neden o kadar heyecanlandırıp mutlu etmişti beni?
Üstünden yaklaşık bir 12 -15 yıl geçti herhalde...
Ve şimdi;
ayna istemi vesilesiyle sorulan soru:
Sana her rastladığımda
- hala aramasam da-
neden tanışlara rastlamanın yeknasak hoşluğundan "öte" bir şey duyuyorum?
Şimdi sen bu noktada allah bilir "üretim heyecanı" gibi laflar edip beni deli edersin.
Üretime duyduğun aşk karşıyaka vapurundan bu yana değişmedi değil mi?
İflah olmaz bir TİP'sin sen!!!
bana bile "ürettirmen" den belli...!!!
Oysa beni ilgilendiren, üretiminden çok,
o hep taşıdığın, ve bazen gözlerinde patlayan, "fazla" .
"Sende fazla bir şeyler var çocuk" güzellemesi değil bu.
Mahkum olduğun, halleşip, halleşip,
halleşemediğin:
Aynalardan sorduğun, işaretlerini kovaladığın
"fazla".
Senin laflarınla; "üretimi, samimi kılan" şey.
Hiç bir zaman tam-tamam olmayacak olan.
Başka bir dünyanın mümkün olduğuna dair
- bir zaman düşündüğümüzün aksine- gerçekçi olmayan,
acı ve haz kaynağı inanç.
"Başka bir dünya mümkün".
Teori artık bu inancı taşıyamıyorsa geriye işaretler kalıyor.
Bu "fazlayı" taşıyan bir bakış, bir işaret, bir yansıma, ...
Söylem olamayanın şahidi, ...
gözlerinden öpüyorum.

Hiç yorum yok: