Pazartesi

kimden: esra kurt
başlık: beyoğlu hayal kahvesi çıplak tuğla duvarının üzerindeki ayna ya da senin aynan, tarih 17 Ağustos 1998
biçim: elektronik posta metni

Bir grup kadın ertesi gün evlenecek arkadaşları için toplanmışlar, ellerinde beyaz bir gömlek (daha doğrusu müstakbel gelinin üzerinde) herkesten bir şeyler yazmalarını istiyorlar, Hakan Akçura gömleğe değil ama “Beyoğlu Sineması Yaz Şenliği 1” broşürünün arkasına şunları yazıyor:

esra'ya (yolunu yol kılacağı bir çokluk öncesi), sayıklama ...

bir zaman en siyah derinliğinden 'yırtılabilir'
olduğunda,
sırtının hissettiği ile gözlerin yol ayrımındaysa ve
'olduğun gibi' olmak dışında bir seçenek yoksa,
'tutku' o gözbebeğinin dolanıp da
gözlerinin rengini kendisi kıldığı gibi,
senin oldugu gibi, bir yabancıysa da, bunca yıla karşın
...
ama dostluk denen bir tür özel ısı benliğindeyse bir
dizi insanın, ve aynası, senin istemenden bağımsız
aynası, onlarsa bu hayatta bir kez daha ...
bir eşik geçildiğinde geçilmiş demektir.
Erkek çoğu kez iktidar, çoğu kez yalan.
Eşik dönülebilendir; aşkın sözün, bir tür rengin olsa
da... ateş seninle olsun.

Hiç yorum yok: