başlık: “arzın merkezine seyahat”
biçim: radyo programı (açık radyo, istanbul; 27 kasım 2000, saat 20:00-21:00; ekteki cd’de kayıtlıdır) ve yayın akış metni

yayın akış metninin içeriği:
Arzın Merkezine Seyahat
Hazırlayan: Gökhan Akçura
27 Kasım 2000. Pazartesi. Saat 20.00-21.00
Konu: Aynalı Şarkılar
Zemin: Japan, “Nightporter.” (0.00-0.45) CD Gentlemen Take Polaroids
1. Kraftwerk, Spiegelsaal, LP Trans Europa Express
2. Poems For Laila, The Mirror 5.01 CD La Fillette Triste
3. Nico & Velvet Underground, I’ll Be Your Mirror 2.08 CD Nico & VU
4. Morphine, Like A Mirror 5:26 CD The Night
5. Peter Murphy, Mirror to my Woman's Mind 5.34 CD Cascade
6. Van Der Graaf Generator, Mirror Images 5.47 CD Van Der Graaf Live
7. Joy Division, Something Must Break 2.40 LP Still
8. Talk Talk, Mirror Man 3.23 CD The Party’s Over
9. Violent Femmes, Mirror Mirror ( I see a damsel ) 4.30 CD New Times
10. Dali's Car (Peter Murphy, Mick Karn) 1984, The Judgment is the Mirror 4.38, CD The Waking Hour
"Genç adam bir gün aynalı bir salona girer
Ve kendi yansımasını fark eder
En büyük yıldızlar bile
Fark ederler kendilerini aynada
Bazen kendi yüzünü görür
Bazen de tanımadığı bir yabancının
En büyük yıldızlar bile
Bulurlar yüzlerini aynada
Bazen kendi yansımasına tutulur
Ve sonra yine çarpık görür kendini
En büyük yıldızlar bile
Beğenmezler kendilerini aynada
Olmak istediği kişiyi yaratır
Ve yeni bir kişiliğe bürünür
En büyük yıldızlar bile
Değiştirirler kendilerini aynada
Sanatçı aynada yaşar
Kendi yankısıyla
En büyük yılıdızlar bile
Yaşarlar hayatlarını aynada
En büyük yıldızlar bile
Hazırlanırlar aynada
En büyük yıldızlar bile
Yaşarlar hayatlarını aynada"
İngilizce adıyla "Hall of Mirrors" ya da orijinal başlığıyla "Spiegelsaal". Kraftwerk’i dinliyoruz:
1. Kraftwerk, Spiegelsaal, LP Trans Europa Express
Bugün 27 Kasım 2000. Canlı yayındayız. Arzın Merkezine Seyahat’i dinliyorsunuz. Efendim, konumuz beli oldu herhalde: Aynalar!
Aynalardan sözetmeye başlayınca, ister istemez nergis efsanesini başlangıç almak gerekiyor.
" Nergisin Grekçe adı Narkissos. Latincesi ise Narcissus. Çiçek olmadan önce nehir tanrısı Kephisos’un güzel mi güzel, yakışıklı mı yakışıklı oğlu imiş. Bundan ötürü de büyüklenir, ona âşık olanlarla alay edermiş. Bu kadar böbür cezasız kalmayacak elbet. Bu güzel delikanlı günün birinde durgun bir suyun aynasında kendi yüzünü görüp âşık olmuş. Gözünü sudan alamamış. Dış dünyadan kopup gitmiş. Kişiliği de adı da nergis dediğimiz çiçeğe geçmiş."
Öyküyü aktaran Haldun Taner yorumunu da yapıyor. Şöyle:
"Narsis kompleksi az buçuk herkeste vardır. Öyle olmasa ayna sanayii bu kadar alır yürür mü idi? Mesele işin dozunda. Dozu aşan patolojik alana girer. Azı yararlı, çoğu ise zararlıdır."
(Haldun Taner, "Nergislere Bakarken," Koyma Akıl, Oyma Akıl , İst. 1985, s.159)
2. İkinci ayna şarkısı Poems For Laila’dan, The Mirror 5.01 CD La Fillette Triste
Nergis’in suda kendine aşık olması
belki de tüm aşkların anahtarını verir bize.
Melih Cevdet Anday, su başında kendini seyreden Nergis’e şöyle seslenir:
"Niye direniyorsun söylesene
Kaçıcı bir görüntü yakalamak için
Sen dönünce yok olacak sevdiğin
Seninle gelir, seninle gider gördüğün
Sen kendinsin arkasından koştuğun."
(Melih Cevdet Anday, "Nergis ile Yankı," Sözcükler, İst. 1978, s. 390)
Belki tüm aşklarda insan kendini arar.
İnsan aynasını arar sevdiğinde.
İnsan sevdiği kişiye aynası olmayı vaadeder.
Lou Reed şöyle yazmıştı yıllar önce:
"Aynan olacağım
Sen bilemediğin zaman, ben ne olduğunu yansıtacağım
Rüzgar olacağım, yağmur ve günbatımı
Kapındaki ışık, evde olduğunu gösteren."
3. Nico & Velvet Underground, I’ll Be Your Mirror 2.08 CD Nico & VU
Octavia Paz nergis efsanesinden giderek başka bir doğruya daha varıyor. Şöyle diyor:
"Karşılıklı güvene dayanarak kurulan ilişkiler onurun yitirilmesine yol açar;
böyle bir ilişki, güvenen kişi kadar güvenilen kişi için de sakıncalı olur."
ve şöyle devam ediyor,
" Kendisine aşık olan Nergiz gibi, kendi yansımamızı gördüğümüz havuzda boğulmamak için görüntüyü bozarız."
(Octavia Paz, Yalnızlık Dolambacı, Çev. Bozkurt Güvenç, İst. 1978, s. 43)
Mark Sandman, şu Morphine’in geçen yıl ölüp giden solisti ise "Bir ayna gibi" başlıklı şarkısında şöyle diyordu.
"Bir ayna gibi, hiçbirşeyim.
Hiçbirşeyim. Sen bana bakana kadar hiçbirşeyim."
4. Morphine, Like A Mirror 5:26 CD The Night
Şimdi de Peter Murphy aynayı sevgilisine tutuyor:
"Haklıydın
Orada değildim ben
Savaş başladı dediğin zaman
Bir bakışla senindim ben
Verdiğin şeyler
Aldığın şeyler
Görüyor musun
Gökyüzündeki o yıldızı?
Kadınımın bir aynası o
Bırak da ateşi içinde yanayım
Kadınımın zihninin aynasında"
(Peter Murphy)
5. Peter Murphy, Mirror to my Woman's Mind 5.34 CD Cascade
Ve bir gün gelir, aynalarla hesaplaşmak zorunda kalırız.
Aynadaki kim? Biz miyiz gerçekten?
Bugün doğum günü kardeşim Hakan’ın... Ona bir selam yollayıp, bir şiirinden aktaralım:
"benzemez aksimiz kendimize, biz biliriz.
Bir yarım masanın aynasında hiç?"
(Hakan Akçura, Aksak Kuş, İst. 1996, s.67)
Sırada Peter Hammil’in yazdığı bir şarkı var:
"Ben ayna ve sen de suretiysen
Nerede o zaman ikisi arasındaki giz
Bu "ben"ler ve "sen"ler, ne kadar çok olabilir ki?
Bu aynadaki suretler
Kalmayacak, bu aynadaki suretler
Kayboluyor, bu aynadaki suretler
Yaramıyor işe. Bu aynadaki suretlerimde
Hiçbir giz yok."
6. Van Der Graaf Generator, Mirror Images 5.47 CD Van Der Graaf Live
Konu ayna olunca, anılacak şair de çok! Asaf Halet Çelebi, A. H. Tanpınar başta. Ama Hilmi Yavuz’un Ayna Şiirleri’ni anmadan geçmek olmaz. Koca kitabı adamış “Ayna”ya:
"ve siyah... ayna düşer! Aynayla birlikte
herşey kırılır!
ne kalır geriye aynadan, söyle, ne kalır?
geriye kalan, âh, sadece yalnızlıklardır?
aynalarmış gibi yapan aynalar!..
sır biziz, aynalar sırrolacaklar?"
(Hilmi Yavuz, "Siyah Sonnet" Ayna Şiirleri, İst. 1992, s.16)
Joy Division da "bir şeylerin kırılması gerektiğini" anlattığı şarkısında, şöyle diyor:
"Yıpranmak ve seçmek hangi yoldan gidileceğini
Karar ver benim adıma, lütfen bileyim
Aynaya baktım
ve gördüm ki hatalıyım
Dönebilseydim keşke geriye - ait olduğum yere"
7. Joy Division, Something Must Break 2.40 LP Still
Enis Batur bakın nasıl anlatıyor aynasız yaşayamıyacağımızı:
"Önce banyoda karşılar bizi: Yüzümüzü yıkarken, dişimizi fırçalarken ilk görüntümüzü tartarız; mahmur, şiş bir suratı güne hazırlamak gerekir.
Sonra giyim-kuşam töreni başlar: Tuvalet aynasıyla boy aynası arası,
yüzün ve gövdenin ayarı kurulur. Sokağa çıkmadan, vestiyerin yanı başındaki
bir aynada son rötüşlar yapılır.
Günboyu nereye gitsek bizi izleyen aynalar, arada dağılmayı önler.
Asansörde bile karşılaşırız onlarla. İşyerinin tuvaletinde,
öğlen yemeğinde uğradığımız küçük lokantanın boydan boya duvarlarında
kendimizi hatırlamamızı sağlar o sıılı dünya.
Öylesine varlığına alıştırmıştır ki bizi, yokluğunda onu yaratırız:
Takside şoförün dikiz aynası; yürürken vitrinlerin koyu bölgeleri rahatlatır hepimizi: İşte hâlâ "var"ızdır."
Talk Talk’un "Mirror Man" adlı parçasından aktarıyorum:
"Bugün çıktık sokağa
Gösteriş yapmaya
Modaya son derece uyumluyuz
Ve gülüyor o da, çünkü görünüşümüz
Birbirinin aynı ve uymuşuz kurallara
Zamanımın her anı
Kontrol ediyorum üstümü başımı
Vakit kaybetmeden tanıyacağım kendimi
Ayna adam"
8. Talk Talk, Mirror Man 3.23 CD The Party’s Over
Olay gelip "ayna ayna güzel ayna" sorusuna kadar dayanıyor.
Violent Femmes’in "Ayna ayna" parçasının sözlerine bakalım birlikte:
"Genç bir kız görüyorum
Tehlike ve ızdırap içinde
Görüyorum ki o güzel
Genç bir kız görüyorum ben
Kirli bir elbise giymiş
Görüyorum ki o güzel
Ayna duvardaki ayna
Hangisi daha zarif, söyle bana
Şişman bir bayan görüyorum
Saçları karmakarışık
Görüyorum ki o güzel
Gururlu bir kız görüyorum ben
Sanırım hamile de
Görüyorum ki o güzel
Ayna, duvardaki ayna
Hangisi daha zarif, söyle bana"
9. Violent Femmes, Mirror Mirror ( I see a damsel ) 4.30 CD New Times
Ayna şarkıları programımızdaki şarkı sözlerinin çevirmeni Hilmi Tezgör.
10. Dali's Car (Peter Murphy, Mick Karn) 1984, The Judgment is the Mirror 4.38, CD The Waking Hour
Son şarkı. Dali’s Car’dan. The Judgement is the mirror.
Son söz ise John Berger’a ait:
"Geride bırakılan
ayna ve camlarda kalan gözlerimiz
yatak ucundaki halıda
ayak izlerimizdir,
duvar sıvasında kalan
sırtlarımız,
eşiklerinde salınan kapılardır.
Kapı ardımızdan kapanır
ve döner tren tekerleri."
(John Berger, "Ayrılık," Ve Yüzlerimiz, Kalbim, Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü, İst. 1988 (2.B.) s. 88)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder