başlık: nefes-siz
biçim: şiir; el yapısı kitaba, el yazısı ve kolaj ile
merak ettiği

dört harf
öğrenmeye çalıştığı
sadece iki heceydi...
yaklaştı...
yüzüme baktı ve güldü
ben ağlamasını istemiştim
gizlemeye çalışırken giysimdeki
iğne izlerini
biliyorum dedi
ilmek ilmek elinde diktiğini
kaldırmak istedim yüzümdeki tülü
yorulma
o siyah değil
farketmedin mi...
gördüğüm hep gözlerindi...
utandım...
hercai mi sanmıştım göz rengini
anlamıştı... sustu...
ne olur küsme bana diyecekken
hayır kıskandım sadece
tül yüzünün siyahını...
dedi sessizce.
korktum...
dua ettim ağlamadan önce
tanrım lütfen, ama lütfen
bilmemiş...
olsun
bana hercai baktığını
böğürerek yalvarmaya başladım
beni koynuna al
al beni koynuna...
ellerimi tuttu...
gülmeye başladım... (nihayet!)
yanılıyorsun...
sana hep bu kadar yakındım
anlayamadım?
eli yüreğimde gel dedi
bak aynaya
seni benimle tanıştıracağım...
şaşırdım...
isyan ettim
ben seni tanıyorum!..
tanıyorum!...
işte bak
gülümseyerek boyadığım
al rengin
isteyerek ellerimle taktığım
alaz cisminle
tesbihsin boynumda
zikrederken ismini
bağırır gözlerim
sağırdır yüreğim
fısıldar sessizliğim
ilk harfin
nefes...
son hecen
siz...
nefes...
siz...
nefessiz...
çekmiş almış aynadan
son kez bedenimi boyamadan
tıpkı giysim gibiymiş yüzü
siyah tüllü, bembeyaz patiskadan
yana düşen başımı kaldırmış
hercai bakışlarını
toplamış dudakları
mavimsimermer göz kapaklarımdan
sarmış beni, ama hiç ağlamamış
usulca fısıldamış
sıcaklığı,
artık görebileceğim renkteymiş...
merak etmiş hep
içimde sakladığım
o deli gülüşüne
düşkünlüğümü...
merak etmeli miydi ki?
bilmem...
bilmek istemem...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder