Cumartesi

kimden: “çivit”
başlık: URL
biçim: elektronik posta metni

Yıldırım Türker, "alın karası" tanımını kırmızıdan siyaha bi güzel boyamış kalemiyle. Yazıcımdan çıkıp, dosyama girdi.

"Hakan'dan Gelen" dosyası var bi de, sevinç dosyasını içinde saklayan bi dosya o.

Çivit Mavisi'ne yakalandığımın tam tamına bir haftası dolmuş. Sana özenti her halde, bi koca şarap bardağı da ben çıkardım kendime, unutulduğu yerden. Keyifli oluyo olmasına da şarap çabuk bitiyor.

Bu sabahın dördüne kadar usanmaksızın yağıp, Ankara'yı gelin etti kar. Ben de bu düğün törenini pencere arkasından seyrettim.

Şarap aynı tadında. Ankara'nın gelinliğinin eteklerine basıp lekelediler ama üstü tertemiz henüz. Biraz yukarlarda kendimi atsam diyorum o beyazlığa, şu çivit mavisi belki de seyrelirdi. Kendimi yuvarlasam beyazda, duvağını üstüme başıma dolasam, iyice dolansam, yoketse içinde beyaz beni, belki sabahına morumsu bi sızıntı görürlerdi. Seyrelmiş demezlerdi di mi?

Bil/e/mezlerdi......

Hiç yorum yok: