başlık: ...
biçim: metin; mektup ve fotoğraflar (5 parça)
mektup içeriği:
“Bir varmış, bir yokmuş deme / Gücüme gidiyor” demişti bir şiirinde Can Baba; içime işledi. O günden sonra masal anlatırken küçük oğulcuğuma, “Bir varmış, hep varmış,” diye başlıyorum. Bilsin şimdiden, bir kere varoldu mu bir şeyin hiç yok olmayacağını, yalnızca şekil değiştireceğini.
Bir varmış, hep varmış. Bir tane özü güzel, gözü güzel bir Nedim varmış. Bir de Filiz varmış. Bu iki genç lisede karşılaşmışlar. Bir ada gezisinde aşık olmuşlar. Nedim evlenme teklif etmiş; Filiz çok gençmiş, anlamamış bu teklifin değerini; ayrılmışlar.Gel zaman, git zaman Nedim okumuş, kocaman bir gazeteci olmuş. Evlenmiş, sonra ayrılmış. Filiz de büyümüş bu arada. Tam sekiz yıl sonra karşılaşmışlar tekrar. Gene evlenmek istemiş Nedim. E bu sefer Filiz kabul etmiş. Evlenmişler. Güzel bir yuvaları olmuş. Kısa bir süre sonra bir Mehmet Deniz’leri olmuş. Çok mutlularmış. Ama uzun sürmemiş. Kara bulutlar çökmüş evlerinin üzerine. Nedim’in kötü hastalığı, artarak nüksetmiş. Nefesinden nefes vermek istemiş sevenleri, ama olmamış. Nedim 33 yaşındayken bu dünyadan ayrılmış. Ölüme yeni bir macera gözüyle bakarmış, hiç korkmazmış. Kendi gibi doğru insanların bulunduğu yere gitmiş. (Bu geçici dünyada bulamadığı huzuru bulmasını diliyorum.) Sonra mı ne olmuş? “Kuvvetli olmalı bir solcunun karısı,” derdi hep Nedim. Kuvvetli olmuş Filiz. M. Deniz’e gelince!: “Allah’tır nebileri yetimlerin,” derler. Babasına yakışır büyüyecek elbette.
Bir varmış, hep varmış, bu masal hep böyle devam edermiş. Masallarımızı yazan öyle büyükmüş ki, soramazmışsın niye, diye… Yalnızca verdiği rolü oynarmışsın sabırla.
Evet, ne ilgisi var derseniz Hakan ile bu masalın… Sevgili Hakan bizim nekah şahidimiz. Çok özel bir insan. Güzel eşimin, hep dostluğundan bahsettiği, güvendiği ender insanlardan. Solcu Nedim’in, solcu arkadaşlarından. Bir tane oğulcuğumun Hakan Amca’sı. Nazik, cesur, akıllı, onurlu, sıcak dost eli.
Sevgiyle kal.
P. Filiz Malçuk




Hiç yorum yok:
Yorum Gönder