kimden: özge baykan
başlık: kıracaklar için aynalar / "meraklısına mini hipertekst II"
biçim: anlatı; elektronik metin dosyası
Kıracaklar İçin Aynalar
"Meraklısına Mini Hipertekst II"
1.
Özenle kesti. Dikdörtgen. En sevdiklerinden. Ama, işte, istediler. Verdi.
Karşıdaki ayna. Dikdörtgen kesilmiş ama eni ne en. Yan çevir boy aynası olsun. Tam da öylesi.
İçinden birileri geçiyor, işte, birbirlerine sürünüyorlar, yok olup yollarına devam ediyorlar. Birden yok oluyorlar. O zaman eğilmişler. Oyun oynar gibi. Eğil kalk, eğil kalk. Aynanın içinde dalgalanan bir sürü bordo gömlek.
O aynayı indirmek, çevirmek ve ayakkabılarını görmek istedi. Hava yağmurlu, ne çamur ne çamur.
Sonra da o aynayı devirmek, düşürmek istedi.
2.
Özenle kesti. Yuvarlak. En sevdiklerinden. Ama, işte, istediler. Verdi.
Bir kıl. Yanında bir tane. Bir tane daha. Bir tane daha. Kaş bunlar düpedüz. Kaşlarını alıyordu. İçine girecek neredeyse. Dişleri görünüyor, sanki ağzını açması gerekirmiş gibi kaş alırken.
Bu kez yuvarlak, siyah. Kaşlarına uzun uzun baktı. Kaşlarına öyle uzun baktı ki, unuttu artık yüzünü. Kıl, siyah kıl. Bir beyaz. Hah.
Bir beyaz daha. Tamam.
O aynayı çalmak, sevgilisine armağan etmek istedi. Bir yuvarlak, tam dünya. Hem de arkalı-önlü. Büyüttükçe büyütür. Sevgilinin kaşları için, sevgilinin koltuk altları için.
Sonra da o aynayı eline almak, çizmek istedi.
3.
Özenle kesti. Kare. En sevdiklerinden. Ama, işte, istediler. Verdi.
Kasabın da böyle güzel aynası olsun. Kare. Kare değil, yanlış. Boyu daha geniş, ama kare gibi. Safran sarısı ince çizgileri var. Kıvrılan bir ahşap yukarı doğru: asılacak ya. Kasabın bıyıkları ve bacaktan asılı koyunlar da beraber dururlar. Bıyıkları durmaz da, etler. Etler de sallanır ya kimi. Bir de kesilirler. Son bakışları hep o ayna.
Kasap da kimi zaman bakar, etleri kesiyor gibi yapıp fark ettirmeden bıyığını düzeltir.
O aynayı evine götürüp odasına asmak istedi. Vesikalık fotoğrafları için önceden karşısında prova yapmak istedi. Bıyık bırakmak da istedi.
Sonra da o aynayı tutmak, kazımak istedi.
4.
Özenle kesti. Kare. En sevdiklerinden. Ama, işte, istediler. Verdi.
Sokak ortasına düşmüş. Belli ki böyle olması istenmedi. Orada, her geçene tanıklık eden ayna. Çerçevesi de yok.
Satıcı o kadar yanyanalığın arasında o aynaya bakıyor tam. Kare olan tek: Bundan mıdır? Satıcı sıkılmış gibi yapıp, alıcı bekler gibi de yapıp bir o yana bir bu yana yürüyor. Yürürken tam da onun önünde yavaşlıyor, kimi zaman da duruyor. Tam önünde. Bakılmayı azaltmak için midir.
Dikkat, iki kadın. Geliyorlar, birinin kucağında çocuk. Her an…
Aynanın önüne yürümeli.
O aynayı satın almak, bakılmaktan kurtarmak istedi. Bir falcıya götürüp ayna falı baktırmak. Kendi yüzünü çözdürmek için. Yaşamının, yüzüne yansıyan tüm sırlarını. Çıkıkları ve göçükleriyle ağacın her damarını.
Aynada görülmeyen de var mı?
Sonra da o aynayı yakalamak, parçalamak istedi.
5.
Özenle kesti. Üçgen. En sevdiklerinden. Ama, işte, istediler. Verdi.
Tuvalete koymuşlar. Üçgen. Eğreti duruyor. Düştü düşecek. Kadınlar tuvaletine koymuşlar. Bakanı çok olur.
Dışardan izledi, cesaret edemedi. Sekiz kadını izledi tam. Yaka düzelten, sırtını dönen, boynunu çeviren, bir daha dönen, sıçrayıp eteğine bakmak isteyen, çocuğunu kaldırıp ona da baktıran, bir yandan da sırtını, kalçasını soran, telaşlı sekiz kadın. Birbirine benzetti. Sekiz kadın, on altı suret. Ama kimi bir kez daha döndü baktı. Birkaç kez daha.
Aynayı alıp erkeklere ait kılmak istedi. Sekiz erkek gözetlemek. Aynaya görünmeden.
Sonra da o aynayı en uzağa fırlatmak istedi.
6.
Özenle kesti. Şekilsiz. En sevdiklerinden. Ama, işte, istediler. Verdi.
Çöpteydi. Şimdiye dek kimin eline değdiyse kırıkları. Çöp tenekesinin dibinde. Ağzı sımsıkı bağlı, yine de kokularından içlerinde ne olduğu anlaşılan simsiyah naylon torbaların arasında; kararmış yatıyor.
Ama tanıdı. Ayna o. Şekilsiz.
O aynayı yoğurmak, aynaya benzetmek istedi.
Sonra da o aynayı bükmek, kıvırmak, burmak istedi. Yitirene dek.
7.
Özenle kesti. Kırık. En sevdiklerinden. Ama, işte, istediler. Verdi.
Ayna kavşağı her dönene yol gösterecekti. Kılavuz-ayna. Dönen her yayaya da. Önlerini görmelerine yardım edecek.
Baş döndürücü ayna. Başı dönen ayna. Hız ölçen ayna.
O aynayı direğinden ayırmak, yanına almak istedi. Tüm yolculuklarında yanında bulundurmak.
Sonra da o aynayı kesmek, kırmak istedi. Daha da kırmak. Daha da kesmek.
Aynaları önüne çekti.
Hiçbirine ayrıcalık tanımadan.
Karar verecek. Elbet. Bir karar. Başlamak için. Başlamak, hızını alamamak ve bitirmek.
Bir solukta kırmak için.
Kırıklar retinasını kesebilir.
Kırıklar bileklerinden kesebilir: yaşamını belki.
Kırıklar yüzünü kesecekti.
Bu ben miyim, demeye kalmadan.
Ne kadar daha– bakmadan.
Elinde bir çekiç. Bir de torba. Torbadan çıkardı. Üç.
Talihsiz üçüncü ayna. Özenle kesilen. Kare. Kare değil, yanlış.
Aynalar giderek sese dönüşecek.
Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder