Pazar

kimden: melda bağdatlı
başlık: son model
biçim: elektronik metin dosyası

Son model

(Hepimiz) zamanda farklı bir hızla akıyorduk –yol alıyorduk. Birbirimizin yanından hızla geçiyorduk. Sesler bir uğultu gibiydi. Hızlının yavaşın yanından geçişi sersemleticiydi -özellikle yavaş olan için.

Sürtünmeyle arada sıkışan ve kayan hava üşütmüyordu, ürpertiyordu. Her şey başdöndürücü ve şeffaftı sanki.

Durup soru sormak, mola vermek gibiydi. Aynı hızda olan birinden iki dakikasını rica ediyordunuz. Sonra, pantalonunuzun düğmelerini veya ayakkabı bağlarınızı kontrol edip –bu “hızla” hiçbir şeyin aynı kalması mümkün değildi– yolunuza devam ediyordunuz; kayarak.. devinerek.. susarak.. sonsuz açlıkla seyrederek.. merak ederek.

Yanınızdan kayanların saçları savrulmaktan aşınmışsa da, farkedilmiyordu.

Ağır olanlar daha rahattı; kıyafetleri deforme olmuyordu, gözleri sulanmıyordu hızdan. Ama üşüyorlardı. Daha az şey görebiliyorlardı ve sıkılıyorlardı.

Sohbet edecek eşit hızda biri bulunamadığında ki bu sık oluyordu, konuşmayı unutma olasılığı vardı. Bir çeşit “sendrom”du bu. Araştırılıyordu.

Evrimin taşları yerli yerine oturmuştu hep. Hız şekillendirmişti (değiştirmişti) her şeyi. Enerji sadece bir gıdaydı.

Ayaklar bir tekerdi, kollar rüzgârlık... Kulaklar aerodinamik olmalıydı. Boş alanlar kısa süreli ihtiyaç giderme ve parketme yerleri...

(Hepimiz) güçlü ve kaslıydık. Öyle olmalıydık.

Hiç yorum yok: